Muhammed İkbal hem İslam dünyasının zihninin ve irfanının bir temsilcisi hem de çalkantılı geçen son yüzyılın bir tanığıdır. İkbal’e bakış, Mevlana’ya kapı araladığı gibi aynı zamanda insanı Goethe’ye de taşımaktadır. İngiliz ve Alman felsefeleri ile İslam ve Doğu düşünceleri arasında gidip gelmiş ama yönünü hi. bir zaman Hicaz’dan çevirmemiştir. Kendisinden önce yola koyulmuş kervanların çağrısına uyarak Medine özlemiyle yanıp tutuşmuştur.